fbpx

Şemsiye Nedir? Şemsiyenin Tarihi

Şemsiye Nedir

Şemsiye Nedir? Şemsiyenin Tarihi

Şemsiye Nedir?

Şemsiye Nedir? Şemsiye, genel de yağmur ve güneşten korunmak için kullanılan bir çeşit aksesuardır. Şemsiyenin tanımına baktığımız da ilk kullanılan dönemlerde güneşi durdurmak anlamına gelen PARASOL (PARA = Durdurmak, SOL = Güneş ) kelimesinden meydana geldiğini görmekteyiz. Avrupa’da ise şemsiye , gölge anlamına gelen Latince “umbros” kelimesinden gelir. Türkçeye Arapçada kullanılan şemsiye kelimesinden girmiştir. Türk Dil Kurumuna göre şemsiye kelimesinin tanımlaması aşağıdadır. Türkçeye ise Arapçadaki şemsiye sözcüğünden gelmiştir. İngilizcede Latince Umbra=gölge kökenli sözcükten türeyen şemsiye 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir.

1. Bir sap üzerine esnek tellerle gerilmiş, açılıp kapanabilen, yağmur ve güneşten korunmak için kullanılan, su geçirmez kumaştan yapılmış, taşınabilir eşya.
2. Aynı noktadan çıkan eşit uzunluktaki sapların ucunda bulunan çiçek topluluğu.

Yukarıdaki açıklamalar dışında şemsiyelerin plaj ve bahçelerde de kullanılabileceği de belirtilmektedir. Bunlar Plaj Şemsiyesi, Bahçe Şemsiyesi, Restaurant Şemsiyesi, Kafe Şemsiyesi, vs gibi isimler almaktadır. İngilizce de ise Şemsiye kelimesi gölge anlamında gelen UMBRA kökenli kelimeden türemiştir ve tahmini 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir.

Şemsiyenin Tarihi

Şemsiyenin Tarihçesi
Tarihte Şemsiye zenginlik ve gücün sembolü olarak görülüyordu.

Tarihte Şemsiyenin ilk kullanımına Mezopotamya’da rastlanmıştır. O tarihlerde şemsiyeler güneşten korunmak için kullanılmaktaydı. Daha sonraları takribi M.Ö. 1200 yıllarında eski Mısır’da kullanılan şemsiyenin, eski Mısır inanışına göre koruyucu bir özelliği olduğu düşünülmekteydi. İlerleyen tarihlerde Roma kültüründe görülmeye başlanan şemsiye Roma Kültürüne eski Mısır’dan geçmiştir. Ayrıca Yunan Kültüründe de şemsiye görülmektedir. Şemsiyenin yağmurdan korunmak için ilk kullanan toplumun Çinliler olduğu bilinmektedir. Batı kültürlerinde yaprak ve papirüsler ile yapılan şemsiyelere karşın Çinliler kağıttan yaptıkları şemsiyeleri reçineliyerek su geçirmez hale getirmişlerdir.

İlk zamanlarda çeşitli yağ benzeri maddelerle kaplanarak su geçirmezliği sağlanmaya çalışılan şemsiyelerin gün geçtikçe kullanımın artması dayanıklı modeller üretilmesine sebep olmuştur. Şemsiyenin ilk seri üretimi 1830 yılında Londra’da James Smith and Sons firması tarafından gerçekleştirilmiştir. 1852 yılında Samuel Fox isimli bir üreticinin çelik tel kullanmasıyla değişik model şemsiyeler üretilmeye başlanmıştır. 1852 yılına kadar üretilen şemsiyelerin saplarında balina kemiği ve ahşap tercih edilmekteydi.

Türkiye’de Şemsiyenin Tarihi

Ülkemizde şemsiye 19. Yüzyılın ilk yarısında kullanılmaya başladı ve özellikle İstanbul’da moda haline geldi. Zaman içerisinde daha çok yaygınlaşarak özellikle yağmurdan korunmak için her tarafta kullanılmaya başladı. Günümüzde de erkekler daha çok siyah renk şemsiye kullanırken hanımların şemsiyeleri renkli ve çiçeklidir. Sapı birbirinin içine girebilen ve telleri katlanabilen şemsiyeler böylece çantada taşınabilir oldukları için daha çok tercih edilmektedir. Türkiye’de şemsiye üretimi ilk olarak 1882 yılında İstanbul’da ikamet eden Robenson isimli bir İngiliz vatandaşı tarafından gerçekleştirilmiştir. İlerleyen Cumhuriyet döneminde bir çok yerli firma tarafından şemsiye üretimi yapılmıştır ve halen yapılmaktadır.

İlginç Şemsiye Bilgileri

Yüzyıllardan beri farklı devletler, birbirinden farklı şemsiyeler kullanmışlardır. Bir zamanlar bütün dünyada moda haline gelen şemsiyeler, günümüzde erkek ve kadınlar için renk renk ve boy boy çeşitleri üretilmektedir. İlk zamanlar erkekler yağmura karşı siyah, güneşe karşı beyaz renkli olanları kullanırlardı. Kadınlar ise renkli desenli kumaşlardan yapılanları kullanırlardı. Sapları gül ağacından ya da bambudan yapılan şemsiyelerin sap kısmına sahibinin adı yazılırdı. Kadınların şemsiyeleri daha uzun olup üzerleri değerli taş ve altınla süslü olanlar kıymetli şemsiyeler sayılırdı. 

Şemsiyelerle ilgili bazı ilginç gerçekler:

  • Şemsiye , gölge anlamına gelen Latince “umbros” kelimesinden gelir.
  • Günümüzde yaygın olarak kabul gören şemsiye, 18. yüzyılın ortalarında Avrupa’ya yayılmaya başlamıştır. Bu noktaya kadar şemsiye kadın moda aksesuarı olarak görülüyordu.
  • Halka açık şemsiye taşıyan ilk kişi İngiliz Jonas Hanway’di. Hanway’in etkisi ile ilk önce İngilitere’nin erkekleri sonrasında ise dünyaya yayıldı.
  • Günümüzün şemsiyeleri, tasarımları Yunan ve Roma döneminde kullanılan modellerle çarpıcı şekilde benzerlik göstermektedir.
  • 20. yüzyılın teknolojik gelişimi, modern şemsiyelerin ayrılmaz bir parçası olan mekanizma ve malzemelerin oluşturulmasını sağlamıştır.
  • Şu anda piyasada pek çok şemsiye var – geleneksel, otomatik, kompakt, kabarcık, fırtına ve koltuk değnekleri (baston veya baston görevi görebilirler).
  • Şemsiye, modern modanın önemli bir bölümünü temsil ediyor.
  • Şemsiyeler, örneğin birçok egzotik kokteyl ve içeceğin dekorasyonu gibi, modern yaşamın birçok yeni alanına girmiştir.
  • Günümüz şemsiyeleri, kumaşlarını su geçirmez yapan teflon ile kaplanmıştır.
  • Modern şemsiyelerin çoğunluğu Çin’de üretilmektedir.
  • Çin’deki bir şehirde binden fazla şemsiye fabrikası vardır.
  • Şemsiye saldırgan ve savunmacı silah olarak kullanılabilir.
  • Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy, güvenlik önlemlerinin bir parçası olarak Kevlar kaplı şemsiyesini kullanmaya başlayan ilk kişi oldu.
  • Şemsiye bir silah olarak saldırgan bir şekilde kullanılabilir veya şaftı gizli bir silaha dönüşebilir. Modern güvenlik kurumlarının, şemsiyeleri gizli amaçları için değiştirdikleri bilinmektedir. Örneğin, Bulgar muhalif yazar Georgi Markov 1978’de değiştirilmiş şemsiyesinde ölümcül zehir taşıyan KGB ajanı tarafından öldürüldü.
  • Birçok din , tören ve alaylarının bir parçası olarak şemsiye ve şemsiyeleri benimsemiştir.
  • Bir çeşit büyük şemsiye olarak hizmet veren en ünlü şapkalardan biri de Meksikalı sombrero (“gölge yapımcısı” olarak çevrilebilir).
  • 19. yüzyıl boyunca, Avrupa şemsiyelerin saplarının yere doğru bakacak şekilde tutulmasını istedi.
  • İngilizce soyluları, mavi veya yeşil ipekten yapılmış şemsiyeleri tercih etti.
  • Çelik nervürlü şemsiyeler 1852’de Samuel Fox tarafından icat edildi.
  • İlk çalışan “katlanır şemsiye” 1969 yılında Bradford Philips tarafından tanıtıldı.
  • Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl 33 milyondan fazla şemsiye satılmaktadır.
  • Basit yapılmış güneş koruyucu şemsiye (şemsiye) ilk kullanım 3-4 bin yaşındaki Mısır ve Asur’dan geliyor. Bilim adamları insan medeniyetinin ilk günlerinden beri kullanıldığını iddia etmelerine rağmen, doğal malzemelerden (palmiye yaprakları) güneş şemsiyelerinin yapıldığı zaman tam olarak bilinmemektedir.
  • İlk bin yıllık yaşamında şemsiye, zenginlik ve gücün sembolü olarak görülüyordu.
  • Birçok medeniyet, egzotik ve karmaşık vitrinleri yöneten şemsiyeleri sergileme geleneğini uyguladı.
  • İlk su geçirmez şemsiyeler, antik Çin’de, 3 bin yıl önce üretildi.
  • Birçok Asya hükümdarı kudretlerini, çok katmanlı şemsiye ile gösterdiler. Bu şemsiyeler bazen 20 katlı olmuştur.
  • M.Ö. 1000’den 400’e kadar, küçük ve katlanabilir güneş şemsiyeleri (tasarımlarında neredeyse modern şemsiyelerle aynıdır) Yunanistan ve Roma’daki kadın moda aksesuarlarından birini temsil ediyordu.
  • Avrupa Orta Çağları boyunca insanlar kendilerini uzun su geçirmez palto ve şapkalarla güneşe ve yağmura karşı korumuşlardır. Bu gelenek dünyaya yayılarak çoğalmıştır.

Büyük Şemsiye Modelleri

Zamanla el şemsiyeleri dışında güneş ışınlarından korunmak için daha büyük boylarda şemsiyeler kullanılmaya başlandı. El şemsiyelerinin aksine bu büyük boy şemsiyeler de kullanılan teknikler aynı gibi gözükse de şemsiye markaları ve şemsiye modellerine göre değişiklikler göstermektedir. Şemsiye evi olarak firmamızda, ipli makaralı sistemli şemşiye, krank milli teleskobik şemsiye, yandan makaralı yandan direkli şemsiye, plaj ve balkonlar için ekonomik vanalı şemsiye ve Türkiye’de imalatının öncüsü olduğumuz klips sistemli şemsiyeleri bulabilirsiniz. Ayrıca argesi ve patenti bize ait olan manuel teleskobik şemsiyemiz de bu sezon raflarımızda ki yerine alacaktır.

Bu gönderiyi paylaş